Traktörün üzerindeki Atatürk’ten,Tarımdaki 100.Yıla Varış..
Traktörün üzerindeki Atatürk’ten günümüze 100 yılda Türk tarımının durumu nedir? yazımın konusu bu ay ki sayımızın kapak fotoğrafı esin oldu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100.Yılı’nın kutlanmaya başladığı bu günlerde tarım sektörünün gelişimine bakıldığında, geleneksel üretimden teknolojik üretime geçişle büyük ekonomik bir değer doğduğu görülmekte…
Bugün TÜİK raporu rakamlarına göre hayvancılık sektörü olarak bakıldığında 53 milyon 274 bin küçükbaş sayısı ve 16 milyon 688 bin milyon büyükbaş toplamı olmak üzere tarımın gelirinin yaklaşık yüzde 30-35’inin hayvancılıktan elde edildiği görülmekte.
Türk kanatlı sektörünün ekonomik değer ve istihdam olarak gelişmesi de rakam bazında kıskandırıcı nitelikte..
Cumhuriyetin 100 yıl öncesine geriye bakıp incelendiğinde tarımda ilk parlak dönemin Mustafa Kemal Atatürk ile başlamış olduğu görülüyor.
100 yıl önce Atatürk, daha Cumhuriyeti ilan etmeden önce 17 Şubat 1923’de İzmir İktisat Kongresi ile tarımın yol haritasını çizdiği görülürken; tarım politikasının temel ilkesinin de “Milli ekonominin temeli ziraattir.” şeklinde belirlendiği ifade ediliyor.
“Ülkenin gerçek sahibi ve efendisi, hakiki müstahsil olan köylüdür.” sözünü de ifade eden Atatürk, kendisi de öncü olarak bu oluşumlarda yer alarak kimi zaman traktörün üzerinde yer almış, kimi zaman da tarım hayvancılık kooperatiflerinin kurucu ortağı da olmuştur.
Özellikle Atatürk Orman Çiftliği’ndeki çalışmaları ile örnek bir çiftçi olarak yol göstericiliği onlarca kitaplarda yer almaktadır.
100 yıl içinde sonraki dönemlerde tarımda inişli çıkışlı istikrarsızlıklar olduğu bilim insanlarınca vurgulanırken, dünyadaki gelişmelere bağlı olarak üretimin bazen tarım kolu olarak ekonominin sırtında bir yük olarak görüldüğü, bazende ekonomiyi kurtarıcı olduğu tezleri günümüze kadar gelmiştir.
Bu tezler ve antitezler nedeniyle ülkemizde ilk özelleştirmelerin tarımla başladığı ifade edilirken; birçok desteğin de bu nedenle kaldırıldığı özellikle vurgulanıyor.
Zaman içinde de üretimin değil, ithalatın desteklendiği bir tarım politikası ile sektörün yıllar içinde geri gitmesine sebep olduğuna vurgu yapılıyor…
”Ama hala Türk tarımında büyük fırsatlar var..’‘ ifadeleri sektör girişimcileri ve ekonomistler tarafından telaffuz ediliyor.
Tarımda yeni başarılı dönemler yaşanması ”Cumhuriyetin 100.Yılı” ve sonrası dönemindeki hükümetler içinde ana hedeflerden biri olmalı ..
REMZİ CİGERLİ
